Ayasofya Müzesi, İstanbul’un en ünlü turistik yerlerinden biridir. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilmiş olan Ayasofya, uzun tarihi boyunca kilise, cami ve müze olarak kullanılmıştır. İçindeki mozaikleri, sütunları ve kubbesiyle mimari açıdan muhteşem bir eserdir. Ayasofya, 1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrildi ve 1935 yılında müze olarak açıldı. Ziyaretçiler, tarihi atmosferi hissedebilecekleri ve önemli tarihî eserleri yakından görebilecekleri harika bir deneyim yaşarlar.
Görkemli büyüklüğü, içerisindeki dekorların zenginliği ile büyüleyici, tarihsel geçmişi ile eşi benzeri olmayan Ayasofya, İstanbul’un tarihi yarımadası olan Suriçi’nde, Fatih ilçesi içerisinde bulunmaktadır. Sizlere bu yazımızda Ayasofya Müzesi hakkında bilgiler aktaracağız.
Tarihi Yaklaşık 1500 Yıllık
İstanbul’da Doğu Roma İmparatorluğu tarafından yapılmış en büyük kiliselerden biri olan Ayasofya, bölgede tam üç kez inşa edilmiştir. İlk kilise, üst tarafı ahşapla kaplanmıştır ve İmparator Konstantios tarafından M.S. 360 yılında inşa ettirilmiştir. Ancak, 404 yılında çıkan yangın sonucu yanarak yok olmuştur.
İkinci kilise, İmparator II. Theodosios tarafından 415 yılında tekrar yaptırılmıştır. Ancak, 532 yılında meydana gelen Nika İsyanı sırasında tekrar yıkılmıştır. Üçüncü ve son yapı ise İmparator Justinianos tarafından 537 yılında inşa ettirilmiş ve günümüze kadar ayakta kalmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra, Ayasofya Mimar Sinan’ın katkılarıyla camiye dönüştürülmüştür. Cami olarak hizmet veren Ayasofya, 1934 yılında Atatürk’ün isteğiyle müzeye dönüştürülmüştür. Günümüzde de müze olarak ziyaretçilere açık olan Ayasofya, İstanbul’un en önemli tarihi yapılarından biridir.
Ayasofya Hakkında Bilinmeyenler
Dünyanın en eski katedrali olarak kabul edilen Ayasofya, sadece 5 yılda tamamlanarak tarihteki en hızlı yapımlardan biri olmuştur. Bu muazzam yapı, bütün tarihi eserler içinde eşsiz bir mimariye sahip olup, günümüzde dördüncü sırada yer alan 7.500 m² yüzölçümü ve kubbe çapı ile dikkat çekmektedir.
Ayasofya, orta nef olarak bilinen büyük bir orta mekân, kuzey ve güneyde bulunan 2 yan nef, doğusunda yer alan absid ve batı tarafında kapıların yer aldığı iç ve dış kartekslerden oluşan çift katlı bir yapıdır. İbadethane olarak 15 yüzyıla kadar hizmet veren Ayasofya, eşsiz mimarisiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır.
Ayasofya Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir?
Ayasofya Camii, İstanbul’un tarihi yarımadasında, Sultanahmet Meydanı’nda yer almaktadır. Bu görkemli yapı, İstanbul’un en popüler turistik yerlerinden biridir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Ayasofya Camii’ne ulaşmak oldukça kolaydır. Şehir merkezinde yer alan Sultanahmet Meydanı’na ulaşmak için toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. En yakın tramvay durağı Sultanahmet Tramvay Durağı’dır. Ayrıca, İstanbul’daki diğer turistik yerlere düzenlenen turlar genellikle Ayasofya Camii’ni de içermektedir.
Ayasofya Camii ziyaretine gitmeden önce, uygun kıyafetler giydiğinizden emin olmalısınız. Bu tarihi camiye girerken, kollu ve dizleri kapatan giysiler tercih edilmektedir. Ayrıca, caminin açılış saatlerini ve giriş ücretlerini de önceden öğrenmeniz önerilir.
Ayasofya Camii’nin ziyaret saatleri, mevsime ve güne göre değişiklik gösterir. Yapı, haftanın her günü açıktır ancak açılış saatleri yaz aylarında genellikle 09:00-19:00, kış aylarında ise 09:00-17:00 arasındadır.
Sonuç olarak, İstanbul’da Ayasofya Camii’ni ziyaret etmek isteyenler, kolay ulaşım imkanları ve çeşitli ziyaret saatleri ile bu muhteşem yapıyı keşfedebilirler. Tarihi ve kültürel mirasımızın en önemli yapılarından biri olan Ayasofya Camii’ni ziyaret etmek için birkaç saat ayırarak unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Yazımıza Yorum Katın